Said Halim Paşa (1864-1921) 1913-1917 yılları arasında Sadrazamdı, yani İttihat ve Terakki’nin hükümet ettiği dönemde hükümetin başıydı. Talat Beyin Dahiliye Nazırı, Enver Paşanın Harbiye Nazırı olduğu dönem. (1917’de Talat Paşa Sadrazam oldu). Savaş sonrası mağlubiyeti soruşturmak için kurulan Yüce Divan’a verdiği ifadede (5 Kasım – 21 Aralık 1918) şunları söylüyor:
[Rus cephesinde Osmanlı ordusundan firar edip Ruslara destek olan çetecilik yapan Ermenilerin olduğundan, askeriyenin teklifi üzerine Meclis’in ordu kumandanlarına gerek bireysel gerek toplu tehcir yetkisi verdiğini, ve bunun makul bir düzenleme olduğunu öne sürdükten sonra…]
Fakat maalesef icrasına memur olanlar, kanunu fena bir halde tatbik eylediler. Sızıltılar işitilmeye başlayınca, sebeplerinin buldurulması ve cezalandırılması için tahkikat komisyonları teşkil eyledik ve bu komisyonlara da memlekette namus ve iffetiyle temayüz etmiş zevatı intihap eyledik. Tahkikat-ı lazıme icra edildi ve komisyon raporunu Dahiliye Nezaretine takdim eyledi. Memalik-i Şahanenin birçok kısmını gezip, oldukça az bir müddette tahkikatını ikmal eyleyen komisyonun raporu Dahiliye Nezaretinden Sadarete aylarca gelmedi. Mükerreren ve musırren bu rapor Dahiliye Nezaretinden talep edildiği halde “Daha ikmal edilecek veya ıslah edilecek nukatı var” diye Dahiliye Nezareti taallül gösterdi ve binaenaleyh hakikati ketmeylemek azm-i kat’isinde bulunduğu anlaşılıyordu. Talat Bey’in Dahiliye Nezaretinde kaldığı müddetçe bu işe bir hüsn-ü netice vermek imkanı mefkuttu. Talat Bey’i de Dahiliye Nezaretinden ıskat edebilmek salahiyetim dahilinde bulunmadığından, meselenin icap ettirdiği neticeyi istihsal mümkün olmadığından, daha münasip bir zamana talik etmek mecburiyet hasıl oldu. Maamahif İstanbul’da ve gözümün önünde bulunan Ermeni ve Rumların ancemaatin tehcir edileceği Ermeni erkan ve eşrafı tarafından bana ihbar edildiği zaman bu icraata kemal-i şiddetle mani oldum.[*]
100 sene sonra devlet erkanımız ecdadımıza sahip çıkma saikiyle hareket edecekse, Talat Paşayı tercih etmek zorunda değiller. En azından Said Halim Paşanın (ki kendisi İslamcı düşüncenin öncülerinden sayılır) pozisyonuna sahip çıksınlar. Aslında geçen sen Başbakan Erdoğan’ın taziyesi ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan olarak Davutoğlu’nun beyanatları bu istikamette ilerliyordu, fakat bu sene Papa’ya verilen tepkiyle başlayan beyanatlar bu çizginin gerisine düştü.
Said Halim Paşanın bahsettiği, bir türlü Talat Beyin Dahiliye Nezaretinden gelemeyen Tahkikat Komisyonu raporları ne oldu acaba?
[*] “Said Halim Paşa – Buhranlarımız ve Son Eserleri“, İz Yayıncılık, 1993, ISBN 975-355-074-X, sayfa 322-323. Bir dipnotta belirtildiğine göre Yüce Divan ifadesi 1918’de Vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve 1933’te kitap olarak da yayımlanmış