Ilk Gün

Hangi gün teslim olmali?

Tugaya adiminizi atmaniza "teslim olmak" deniyor, fena da bir tarif degil. 1998 baharindan itibarenki duzenlemeye gore teslim tarihleri 2-4 Ocak, 1-3 Nisan, 1-3 Temmuz, ve 1-3 Ekim olarak belirlendi. Teslim ve terhis takvimi detaylari burada.

Erken gelenler ayrilinca arkada mahzun kalmak ve onlarin arkasindan temizlik yapmak durumunda kalmamak için ayin basinda teslim olmanizi tavsiye ederim.

Hangi saatte teslim olmali?

Önemli degisiklik: Eger saat 16:30'dan sonra tugaya girerseniz ertesi gün teslim olmus sayiliyorsunuz. [Bu bilgi için Kürsad Kiziloglu'na tesekkür ederim.] Eskiden geceyarisina kadar tugaya girebiliyordunuz. Yani sabahin erken saatinde tugaya girmenin gregi yok, hatta geç kalarak neredeyse bir gün kazanmis oluyorsunuz.

Saç trasi

Saçinizi Burdur'a gelmeden hemen önce veya geldiginiz gün Burdur'da kestirebilirsiniz. Teslim olduktan sonra kafayi hangi usta berbere teslim edeceginiz belli olmayacagi için önceden tras olmakta fayda var. Sakal ve biyiklar tamamen kesilecek, saçiniz subay trasi denilen sekilde olacak. Berberler derdinizi anlarlar.

Burdur'a varis

Sabah otobüsden iner inmez halimizden asker adayi oldugumuzu anlayan bir inzibat yanimiza gelip orada beklemekte olan askeri servis otobüsüne binmemizi söyledi. Biz telefon edecegimizi, alis verisimiz oldugunu söyleyip otogar binasina girdik, ama pesimizi birakmadi. Daha önceden gelmis ve durumu kavrayan baska bir asker adayinin uyarisi ile çay ocaginin arka kapisindan sehre kaçtik. Aslinda halen sivil oldugunuz için inzibatin böyle bir yetkisi yok. Erkenden adam toplayip tugayda kayit islerinde çalistirmak istiyorlar.

Sehirde biraz dolasip sizin gibi gezinmekte olan acemi er adaylarini seyredip, yemek yiyebilirsiniz. Ihtiyac listesinden eksikleriniz varsa tamamlayabilirsiniz. O listedeki birçok esyayi satan isportacilar her kösebasinda. Tugayin kantininde genellikle daha ucuza ayni seyler var, ama sira çok daha fazla olacak.

Bazilari hemen fotografcilara ugrayip kamuflaj elbiseli, topçu bereli fotograflar çektiriyorlar. Iki hafta sonraki ilk izin gününe ya da terhis gününe yetissin diye. Bunu sonra da yaptirabilirsiniz. Ufak hali siparisi vs. verenler de oluyor.

Tugaya giris

Askerlik subesine gitmeyin! Sube elemanlari tugaya gelip gerekli islemleri orada yapiyorlar zaten. Elinizde ufak bir çantaniz varsa yürüyerek yoksa taksi ile tugaya gidebilirsiniz. Benim dönemde tam girisin önünde polisler bir masa koymus çantalari ariyorlardi. Sonradan ögrendigime göre buna yetkileri yok. Ama bu aramanin maksadi sizi biraz oyalayip vazife basinda ölen polis ailelerine yardim piyangosu için bilet satmakmis (Aralik 1995'de 500 000 TL). Almak zorunda degilsiniz.

Içeri girince birkaç masa dolasiyorsunuz, isminiz aliniyor, elinize bir kagit tutusturuluyor. Burada hafif ukala genç yedeksubay doktorlarin gözetiminde ilk asinizi oluyorsunuz. Saniyorum bu menenjit asisi (birkaç gün sonra da diger asiyi, tatanoz asisini oluyorsunuz; 69. dönemden Haluk Bilgi'nin ilettigine gore artik her iki asi da ilk gün yapiliyormus). Asiyi ignesiz, deri altina basinçla ilac veren bir sistemle yapiyorlar. Gördügüm kadariyla temiz bir islem. Yalniz asiya reaksiyonunuz olup olmayacagini kimse sormuyor, ne asisi oldugunu bile söylemiyorlar. Bu asilara alerjiniz varsa yaninizda rapor götürün.

Daha sonra çantaniz araniyor. Elektronik esya (radyo vs.), kameralar, boyutlari büyük bulunan çakilar alinip terhiste verilmek üzere depolaniyor. Ilaçlarinizi da soruyorlar. Doktorlar uyusturucu nitelikli ilaçlari alikoyuyorlar. Kendi kafalarina göre "fazla" bulduklari ilaçlarin fazlaliklarini aliyorlar. Bunlari sonra ihtiyaç olunca revirden gidip alabiliyorsunuz. Onun için üzerinde isminiz yazili yedek ilaç koyacak kutu götürebilirsiniz. Mümkünse hiç kaptirmayin.

Sivilleri teslim

Yeteri kadar insan birikince siraya dizilip hangi bataryaya düsmüseniz bir kadronun komutasinda siraya dizilip yollaniyorsunuz. Diger askerler ya sizin acemiliginizle alay eden laflar atiyorlar ya da memleketlerinin isim veya plaka numarasini bagirarak hemsehri ariyorlar. Bu hemsehri arama bir grup askere rastlaninca yapilan ilk is, zamanla siz de yapmaya baslayabilirsiniz :-)

Orada birkaç masa daha dolasarak kimliginize dair bilgi veriyorsunuz. Nüfus kagidiniz lazim oluyor. Mesleginizi beyan ediyorsunuz. Ileride kan testi (yani AIDS testi) için kullanilacak steril tüpün üzerine adinizi yazdiriyorsunuz (bu test ilk hafta içinde bir ara yapiliyor). Ve size bir numara veriliyor. Eger birlikte olmak istediginiz arkadaslarla beraber bu isleri yaparsaniz ayni mangaya düsme ihtimaliniz çok yüksek.

Sonra ihtiyac listesinde bahsettigim çantayi satin aliyorsunuz. Dikkat edin, kayitin ilk safhalarinda kantinden birtakim görevliler perakende olarak ayni malzemeyi satmaya çalisiyorlar, siz çantanizi satin alip içindekileri görene kadar buna para vermeyin. Dah sonra üniformaniz veriliyor. Tek boy oldugu için sadece ayakkabi numaranizi soruyorlar, bir --gerekiyorsa iki-- numara fazlasini söylemeyi unutmayin. Sonra ya açikta ya da bir çadirda sivilleri çikarip bunlari giyiyorsunuz. Burasi biraz karmasali ve daginik oluyor. Birbirinize yardim etmeniz gerekiyor. Sivilleri yaninizda getirdiginiz çantaniza tikiyorsunuz (giderseniz kültür gezisine kadar bu çantaya bir daha dokunamayacaksiniz. Çamasirlarinizi ve diger esyanizi yeni satin aldiginiz çantaya biraz aceleyle dolduruyorsunuz. Ve manga komutaninizin pesine düsüp sivilleri depoya teslime gidiyorsunuz. Depoda bir kagit zimbalaniyor ama çantalarinizin üzerine numaranizi yazarsaniz iyi olur.

Yatakhaneye gidis

Komutaniniz sizi sonra yatakhaneye götürüp dolabinizi ve yataginizi gösteriyor. Bazi mangalarin tamami ayni kogusta kaliyordu, bazilari iki kogusa bölünmüslerdi. Birlikte olunca manga içi arkadasliklar daha çabuk gelisiyor. Ayrica yataginizi nasil yapmaniz gerektigini gösteriyorlar. Hemen o sekilde yatak yapmaniz gerekiyor.

Vakte göre ya yemege götürülüyorsunuz ya da yerlesmeye basliyorsunuz (çantalari düzene koymak falan). Birkaç kisiyi de kayit islerine yardima götürebilirler.

Bu noktadan sonra kendi insiyatifinizle yapabileceginiz seyler pek kisitli, hemen her yere "götürülmeniz" gerekiyor.

Bu arada ilk telefonunuzu etme firsati da bulabilirsiniz. Özellikle yemekhane yakinlarinda kartli telefonlar var ama önlerinde de her zaman kuyruk var. Üç dakikadan fazla konusmaniz zor, arkanizdakiler sikayete basliyorlar. Yani askerlik hikayelerinizi telefonda anlatmayin. Hemen yakinmaya baslayip geride biraktiklarinizi da endiselendirmeyin. :-)


Günlük hayat sayfasi
Tekrar askerlik
anasayfasina

Created by Tanju Çataltepe
Last modified on May 31, 1999