Volume 5, No 1, Spring 1995 |
[Türk Edebiyati, Agustos 1994, Sayi 250]
Ebu Cehil sirtini dayamis karanliga,
Sarap renkli bir zehri sagiyordu topraga.
Kirçil sakaklarindan akarken öfke,
Kaatil bir cenbiyenin agzindaydi gözleri.
Kudurdu kani içre Taifli alca sira,
Tagutun askerleri yürüdü ardi sira
O anda ta Sidre'de yildizlar yaniyordu;
Zühre Haruttan emin Babil'e iniyordu.
Sesler çekip gittiler en issiz vahalarda;
Sular arinmak için sigindilar daglara
Daglar yerin kazigi, daglar birer alp-eren...
Var midir sunca zaman daglardan kemlik gören?
Daglar tecelli yeri, daglarin bagri emin;
Dostlara vasiyyetim: Beni daglara gömün!Beyaz kalpli köleler kivranirken acindan,
Ben herseyi seyrettim bir dagin yamacindan;
Evler gözler bagli birer körebeydiler;
Biliyordum bu evler nelere gebeydiler...
Gün isigi degmeden mor perçemli dallara,
Azigim yüregimde, düstüm uzun yollara...
Öptü yagiz alnimi konursu isiklar,
Gördüm çölün ucunda som altindan esikler...
Sastim, göklere neden sevk ile dönmek düsmüs!
Bu zavalli çöllere ebedi yanmak düsmüs!
Çöller askin zirvesi, çöller mecnun yurdu,
Küstah akil basini çöllerde tasa vurdu.Keske bir altun çagda yeryüzüne gelseydim,
Çöllerin bildiginden ben de biraz bilseydim!Görklü günes titrerken bir kilicin ucunda,
Mu'cizeler savkidi muhabbetin burcunda.
Yildizlara yönelmis fisekler görüyordum,
Ben ise çirilçiplak içimde yürüyordum.
Içim göklerden genis, içim sütbeyaz bir nar,
Içimde mamureler, firuze sehirler var!
Bir örümcek agina siginmis iki yürek,
Bana haber saldilar; "Sana sehirler gerek!"
Ibrisim sirazeli bir kitaptir her sehir,
En zorlu dügümlerin çözüldügü yer sehir...
Sehir isik cümbüsü, sehir yerde kehkesan,
Kim bilir, sahir belki maveradan bir nisan?
Öyleyse yekineyim, bir sehre varayim,
Yunus'un sadasiyle feryadlar koparayim!Feryadima ses versin dert ortagim kubbeler,
Benim büyük davami anlayamaz habbeler!
Gök yere nüzul etsin, vakarli kubbe olsun,
Kimin yitigi varsa gelsin kubbede bulsun!
Sesin sirri kubbede, kubbede asil nakis
Yedi renkten süzülüp sonra vahdete akis...
Kusat beni ey kubbe ruhuma serinlik ver!
Tezyin et ayetlerle, fikrime derinlik ver!
Ey medine, erdemim, duragim, karar yerim!
En eski siginagim, eskimeyen eserim!
Karanlik saha kalkti, burçlar kaydi yerinden.
Bahtima ates düsdü Hubel'in gözlerinden.
Vahsetin mizragina hedef olmadan sinem,
Sakla beni medinem, koru beni medinem!