Volume 1, No 2, Spring 1991

Inanmak ve Aldanmak

Geçen yüzyilin sonlarina dogru 'crude' kapitalizm altinda ezilen çalisan kitlelere Komunizm bir çikis yolu, bir umut kapisi olarak gözüktü. 1917'de çarligi yikip yeni düzeni kuranlar, bunun Rusya'ya ve çalisan kitlelere daha iyi bir gelecek getirecegine inaniyorlardi.

Teoride öngörülen ve inanilan sistemi pratige koymak için Stalin zamaninda özel mülkiyete karsi amansiz bir savas açildi. Karsi koyan milyonlarca küçük esnaf ve köylü çalisma kamplarina sürüldü ve telef oldu. Herseyi devletin kontrolüne alip; merkezî planlama yaparak üretimin artacagi ve insanlarin böylece mutlu olacagi düsünülüyordu.

Stalin sonrasi, Stalin'in zulmü elestiriliyor fakat kimsenin aklina sistemin sorgulamasi gelmiyordu. Arada bir çikan sesleri çalisma kamplari ve akil hastahaneleri susturmaya yetiyordu.

Moskova Radyosu'nun gariban spikeri Rusya'da isçilerin ne kadar iyi beslendigini, ne kadar güzel evlerde yasadigini, çok ucuza tatil yaptigini soguk Türkçesiyle anlatirken içi ciz ediyordu. Belki kendisi tatile hiç çikmamisti. Kaldigi apartman dairesi ise hiç güzel degildi. Süpermarkette ise dogru dürüst alip pisirecegi birsey yoktu.

Rusya'daki insanlarin sistemlerini korumak için yaptiklari propagandaya ise üçüncü dünya ülkelerinin mürekkep yalamis zümresi kaniyordu. Rusya ve peykleri cennet olarak görülüyor, kendi ülkelerinin kalkinmasi için sosyalist sistemin uygulamaya konulmasinin gerekli ve kaçinilmaz oldugu savunuluyordu.

Bulgaristan ve Orta Asya'daki Türk cumhuriyetleri örnek olarak gosteriliyor, buralardaki ekonomik basarilar dile getiriliyordu. Orta Asya'daki dünyanin en büyük ekolojik felaketini, Bulgaristan'daki insanlarin ise en temel haklarinin bile ellerinden alindigini kimse görmüyordu. Üstelik ekonomik basarilarda Partinin yayinladigi kagit üzerinde ancak gözüken sayilardan baska birsey degildi.

Eger üçüncü dünya ülkelerinin okumus zümresi, Dogu Bloku'nun çökmesini, Rusya'nin bile kapitalist ülkelere el acacak kadar kendini küçük düsürmesini görüp aldandiklarini anlarlarlarsa, bu bilgi kendileri ve ülkeleri için yararli olacaktir. Eger bütün bir hayatimizi adadigimiz görüsler nasil yanlis olur diye çirpinmaya devam ederlerse bu kendilerine ve ülkelerine sun'i rahatsizlik vermekten baska bir ise yaramayacaktir.