[anadolu home] [contents] [by authors] [by category] [subscription]
Volume 5, No 3, Fall 1995 [back]

Seçmeler

Mehmet Suat

Istanbul Mektubu


Birkaç aydir gazeteler artik züccaciyeci dükkanina döndü. Aydinlarimizin sevinecegi tiraj patlamasi sonunda gerçeklesti!!! Devlet Baba da bunlara sessiz. Hatta gizliden gizliye bazilarini destekledigi de rivayet edilmekte. Sabah grubu gibi. Örnek olarak ciddi referans gazetesi olan Yeni Yüzyil'in verdigi kitaplarin arkasinda "Emlak Bankasi'nin katkilariyla" denmekte idi. Emlak Bankasi'nin bir nevi devlet rüsvetinin verildigi kurum islevini gördügü bazi köse yazarlari tarafindan sik sik dile getirilmekte. Gazeteler genelde mutfak robotlari, çarsaflar, yatak örtüsü, yemek takimi, okul çantasi, müzik seti ve hatta firin vererek özellikle yeni evlenecek gençlere büyük bir yardimseverlik sergilemeye son hizla devam ediyorlar. Biri okul çantasi verdi mi digeri Avrupa'dan ithalini getirdim diyerek ötekini susturmaya çalisiyor... Üstelik muhafazakar(!) kesime ait bir gazete ise; faks aleti ile bisikleti de hediyelik esyalar arasina katti. Kupon karsiligi bunlari teslim edecek herhangi bir gazete anabayiini görseniz sanki beyaz esya magazasi. Bunlar tümüyle dünyaliklar fakat yerel bir gazete artik ahirete giden yolumuzu da garanti aldi sayilir. Anadolu'da yerel gazetenin biri (Gaziantep'de galiba) promosyon olarak ilginç bir teklif ortaya atti: Doksan kupona mezar yeri veriyor. Yani doksan kuponu biriktiren kendi özel mezar yerine sahip olacak. Büyük sehirlerde özellikle problem haline gelen mezarlik bulma olayina da çözüm bulundu sayilir. Artik rahat rahat ölebiliriz.


Yaslari otuzu asmis arkadaslar herhalde eski cumhurbaskani Kenan Evren'in 12 Eylül ihtilali sonrasi incilerini hatirliyacaklardir... Zaman zaman Kenan Pasa önemli addettigi konularda yine fikirlerini beyan ediyor. Bu kez sayin Evren "bu cumanin tatil olmasi da ne demek" diye televizyon istasyonlarinin birine görüslerini bildirdi. "Efendim eskiden radyo, tv falan yoktu. Kitlelere ulasmak mümkün olmuyordu, fakat simdi artik bu mümkün. Simdi artik persembe aksamlari bile dua zamani adli programlar var" deyip, ekleyerek "Televizyonlardan okusunlar hutbeyi halletsinler cuma isini, camiiye dahi gitmeye gerek yok, cuma namazi zamani herkes televizyonlarinin basina geçsin ve takip etsin veyahut videoya kaydetsin. Daha sonra seyretsin..." dedi.


"Aydinlar Bosna'dan önce Tunceli'ye gitsin." Algan Hacaloglu (insan haklarindan sorumlu Devlet Bakani) "Hacaloglu'ndan akil alacak degiliz." Ertugrul Günay (Aydinlarin Bosna Çikartmasi Komitesinden). Fakat kamuoyu tepkisinden çekindiginden olsa gerek, Hacaloglu bu sözlerin ardindan Bosna'ya gitti ve dönüsünde üç saat Split'te havaalaninda mahsur kaldi.


Geçenlerde Hürriyet gazetesinde ilginç bir haber yayinlandi, fakat kimsenin dikkatini çektigini sanmiyorum. Israil'den hahamlar Türkiye'den alinacak su ve yagin koser olup olmadigini denetlemek için ülkemize gelmisler. Haber aynen söyle: "Israil'li hahamlar, Adana'nin yollarini asindiriyor. Sabanci ve Kraft Jacobs Suchard ortakligi olan Marsa'dan yag ve su satin alan Israil, hahamlarla su ve yagin dini kurallara uygunlugunu denetliyor. Türkiye'ye gelen hahamlar, su ve yaglarin Musevi inançlarina uygunlugunu yani 'koser' olup olmadigini arastiriyorlar... Marsa genel müdürü önemli bir pazar olan Israil'den hahamlarin gelerek bizzat kontrol yaptiklarini söyledi.". Laf koserden açilmisken devam edelim. "McDonald's Hitler'den daha tehlikeli" bu sözler Israillilere ait. Israil'de bulunan 14 McDonald's lokantasinda aslinda koser etler kullanilmakta. Fakat bazi Israillilere göre asil sorun hamburgerlerle peynirlerin karistirilmasindan rahatsiz olmayan toplumun bir kesimi... Israil'in gün geçtikçe Amerika'ya (ABD) benzemesinden rahatsiz oluyorlar. Geçen ay Israil'de bir rock konserinde üç genç öldügünde, devlet baskanlari Weizman "Israil halkina Amerikalilasma mikrobu bulasmistir. Bizler sadece kültür yönünden endise etmemeliyiz. Anlamamiz lazim gelen sey Israil kültürünün ayni zamanda Israil'in dini oldugu gerçegidir. McDonald's'a, Michael Jackson'a ve Madonna'ya karsida dikkatli olmaliyiz. Arad'da üç gencin ölümünde bu yabancilasmanin rölü vardir" dedi. Kudüs'te bulunan lokantalarda koser kontrol memuru olarak çalisan Moshe'ye göre: "Temiz bir Yahudi karisik, saf olmayan hayvanin etini yerse, yenilen et Yahudinin ruhunu mahveder ve bu eti yiyen kisi ormandaki vahsi adama, seytani bir hayvana benzer. Bu da kisilerin ülkelerini terkederek yabancilarla evlenmesine karisik evliliklere sebeb oluyor. Etkileri Hitler'den de zararli. McDonald's Israil halkini ve Yahudileri kirletiyor." diyor.


Bilindigi gibi TV'de sunuculuk veya Amerikanca deyimiyle "talkshow hostlugu" yapan kisilerin giysileri meshur magaza veya modacilar tarafindan finase ediliyor. Malum özel kanallardakileri Vakko, Gucci, Neslihan Yargici gibi grublar, muhafazakar kanalari ise Aydinli giydirmekte. Program sonunda sahsin ismiyle birlikte sirket ismi de yazilarak sirketlerin reklamlari yapiliyor. Hasan Kaçan Folk Sov Kanal 7'nin sevilen programlarindan biri. Genelde ünlü sanatçilar yerine halk kesiminden insanlarin davet edildigi bir program. Geçenlerde dikkatimi çekti program sonunda isimler yazilirken Hasan Kaçan'inin köstümünün karsisinda: "Es-Dost" yaziyordu.


Geçenlerde Türkiye Odalar Birligi'nin Prof. Dogu Ergil'e hazirlattigi Güney Dogu raporu kamuoyuna açiklandi. Hemen akabinde büyük bir gürültü koptu. Kimine göre raporu CIA hazirlatti, kimine göre Tansu Çiller. Türkiye Cumhuriyeti'nden T.C. diye bahsediyor diye rapor PKK agizli diye ates püskürenler dahi vardi. Raporla ilgili Dogu Ergil'le Kanal 7 de yapilan mülakat bayagi ilgi topladi. Kanal 7 mensubu raporda halkin %97'sinin Müslüman oldugu belirtilmesine ragmen din olgusuna baglayici unsur olarak yer verilmemis diye sordu. Bunun üzerine Dogu Bey "benim aradigim baska idi." dedi. Kanal 7 mensubu bunun üzerine "siz önce fikirleri kafanizda olusturup onda sonra mi sorulari sordunuz?" diye üsteledi. Dogu Bey köseye sikistigini hissedince sinirli bir ifadeyle "hayir, hiç bir zaman" dedi. Kanal 7 mensubu "dinin bir birlestirici unsuru oldugunu Osmanli örnegini düsünerek neden ele almadiniz ve hatta siz oradaki insanlarin özellikle Kürt kökenlilerin Safi mezhebine mensub olduklarini dahi bilmediginizi ifade ettiniz" diye iyice olayi açmaya baslayinca, sonunda Dogu Ergil "bu bizim hatamiz" demek zorunda kaldi.

Gelecek sayiya bulusmak ümüdiyle. Hosça Kalin.


©1995 anadolu
This article can be reproduced provided that full credit is given to anadolu
Bu yazi anadolu'ya atif yapilmak kaydiyla kopyalanabilir.

For your comments / Yorumlariniz için anadolu@wakeup.org
Please reference the article title, volume, and number
Lütfen yazi basligi, cilt ve numarayi belirtin