[anadolu home] [contents] [by authors] [by category] [subscription]
Volume 3, No 3, Summer 1993 [back]

Sesini Çikarmak

H. Kadir

"Seytani Ayetler" kitabinin yayinlanmasi ile baslayan olaylar zincirinin son halkasi da Sivas'ta takildi. Bahar basinda Aziz Nesin kitabi Türkiye'de yayinlayacagini ilan etti. Arkasindan basyazari oldugu Aydinlik gazetesi yazarindan izin almadan kitaptan bazi parçalari tefrika etmeye basladi. Aziz Nesin'in ve gazetenin amaçlari "dincilere" verilen tavizlere karsi durmak --kitap Türkiye'de yasaklanmisti-- ve ilerici güçleri uyarmak idi.

Beklenildigi gibi dindar insanlardan protestolar yükseldi, Istanbul'da gazete binasi basildi, yürüyüsler oldu... Sasirtici olarak, Aziz Nesin'in "dincilere" karsi mücadelesinde dava arkadasi olacak bazi çevreler bile Nesin'in yaptiklarini yersiz buldular, tahrik olarak gördüler.

Nihayet Temmuz ayinda Aziz Nesin Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal'i Anma Senliklerine Vali ve Kültür Müdürünce davet edildi. Patlak veren olaylar Aziz Nesin'in Sivas'ta yaptigi konusmadan ziyade "Seytan Ayetleri" meselesine tepki olarak büyüdü. Daha Aziz Nesin konusmasini yapmadan önce sehirde dagitilan iki bildirinin içerikleri hemen hemen ayni ve tamamen bu konuya yönelikler. Birisi "müslümanlar" digeri ise "Türkiyeli müslümanlar" olarak imzalanmislar. Böyle belirsiz imzali bildirilerin çagrisi ile binlerce insanin toplanabilmesi tepkinin derinligine bir isaret.

Tarihçi Ahmet Turan Alkan kalabaligi ilk gördügü zaman "bu sehrin halki sesini buldu" diye düsündügünü söylüyor. Maalesef birkaç saat içinde Sivaslilar bulduklari seslerini yine kaybediverdiler, 37 kisinin ölümü ile.

"Seytani Ayetler"e tepki daha Ingiltere'deki ilk gösterilerden itibaren kenara itilmislerin, mustazaflarin seslerini yükseltmeleri seklinde oldu. Öne çikan, olaylara yön vermeye çalisan cemaat liderleri vs. olsa da belirleyici özellik kitlelerin duydugu tepki idi. Ingiltere ve eski müstemlekeleri Hindistan ve Pakistan'dakiler için olay kendi evlatlarindan birisinin kendilerinin inançlarini, kültürlerini efendilere peskes çekmesi (Batililara göre "yorumlamasi") söz konusu idi.

Türkiye'de ise sartlar daha farkli. Konuyu gündeme getiren müslümanlar degil Islam ile kozlarini paylasmak isteyenler oldu. Maksat herhalde çatisma ortami yaratarak devletteki bazi güçleri --ordu gibi-- bir tavir almaya itmekti. Herseye ragmen toplumun büyük bir kesiminin Islami olarak büyük deger verilen kisilere hakarete söz hakki vermeye yanasmayacagi asikar olunca "zinde güçlerden" destek beklemek zordu. Üstelik Türkiye'de ordunun basin özgürlügü adina müdahelede bulunmasina kargalar bile gülerdi. O zaman "Seytani Ayetleri" bir fitil olarak kullanip çatisma platformunu baska bir düzleme kaydirmak gerekti. Sivas'taki Alevi-Sünni çatismasi potansiyeli bu açidan önemli.

Bu açidan bakinca senaryonun basarisizlikla sonuçlandigini söyleyebiliriz. Muhakkak olaylarin bir toplumsal çatismamaya dönüsmemesinde tüm Sivaslilarin basiretli davranmalarinin etkisi büyük. Fakat 37 kisinin (35'i yangin nedeni ile 2'si kursun ile) ölmesi ise yine Sivaslilarin kusuru. Üstelik olaylarin kontrolden çikmis kalabaliklar imaji ile neticelenmesi Islami olusumlarin olgunluklari hakkinda sorular dogmasina yol açarak birtakim korkularin körüklenmesine firsat sagladi.

"Aman Vali Bey, mollalara gösteri için izin vermeyin. Bunlarin önüne geçmek için ne destek istiyorsaniz sonuna kadar arkanizdayiz."
2 Temmuz, Genel Kurmay Baskani Org. Dogan Güres'den Sivas valisi Karabilgin'e


©1993 anadolu
This article can be reproduced provided that full credit is given to anadolu
Bu yazi anadolu'ya atif yapilmak kaydiyla kopyalanabilir.

For your comments / Yorumlariniz için anadolu@wakeup.org
Please reference the article title, volume, and number
Lütfen yazi basligi, cilt ve numarayi belirtin